1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Kanser ve beslenme ilişkisi tartışılıyor…

Kanser ve beslenme ilişkisi tartışılıyor…

featured
kanser-ve-beslenme-iliskisi-tartisiliyor.jpg
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üsküdar Üniversitesi’nce düzenlenen “2. Ulusal Beslenme ve Diyetetikte Güncel Yaklaşımlar Kongresi”, Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumu’nda başladı. Bu yılki teması “Kansere Bütüncül Yaklaşımda Beslenmenin Gücü” olarak belirlenen kongrede, uzman akademisyenler kansere karşı koruyucu beslenme yaklaşımlarını ve bu alandaki en son bilimsel bulguları paylaşıyor.

Kongre açılış konuşmalarını, Kongre başkanı aynı zamanda da Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yediğimiz şeyler kişiliğimizi, davranışlarımızı da etkiliyor”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, geçen yılki kongrenin verimliliğine değinerek, bu yılki kongrenin de güncel yaklaşımları ele alacağını ve özellikle “kansere bütüncül yaklaşım” temasının önemini vurguladı.

Kanserin istatistiksel olarak arttığını ve bunun sebeplerinden birinin beslenme alışkanlıkları olduğunu belirten Tarhan, kendi alanı olan psikiyatri perspektifinden beyin-beden aksı ve beslenmenin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerine değindi. Farelerde kiraz çiçeği kokusu ve elektroşok kullanılarak yapılan bir deneyi örnek veren Prof. Dr. Tarhan, öğrenilmiş davranışların ve çevresel etkilerin genetik yapıda değişikliklere yol açabildiğini ve bu durumun “epigenetik” olarak adlandırıldığını söyledi. Bu tür değişikliklerin mikro DNA’lar aracılığıyla yeni nesillere aktarılabileceğini ve öğrenme devam ederse bu etkilerin sürebileceğini belirtti. Solucanlarda yapılan benzer bir deneyi de aktaran Prof. Dr. Tarhan, “Yediğimiz şeyler aslında sadece midemizi etkilemiyor. Kişiliğimizi, davranışlarımızı da etkiliyor.” dedi.

Gıdaların DNA hasarı yapıp yapmayacağı gibi konular tartışılmalı

İşlenmiş gıdaların yaygınlaştığı ve ne yediğimizin tam olarak bilinmediği bir dünyada bu konunun ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, gıdaların DNA hasarı yapıp yapmayacağı gibi konuların tartışılması gerektiğini ifade etti. İnsanın yemekle de bir ilişkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, Gaziantepli bir hastasının “Yemek yemeyeceksem niye yaşayayım ki?” sözlerini hatırlatarak, yemeğe yüklenen anlamın önemine dikkat çekti. Bu tür durumlarda yemek farkındalığının ve bilinçli yemek yemenin ortadan kalktığını ve bunun da birçok hastalığa davetiye çıkardığını, bu bağlamda “mindful eating” (bilinçli yemek yeme) programlarının önemine değindi.

İnsanların hasta olmaması için neler yapılabilir?

Sağlıkçıların öncelikli görevinin birincil koruma olduğunu, yani insanların hasta olmaması için neler yapılabileceğini belirlemek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “İnsanların hasta olmaması için neler yapılabilir? Bunun başında doğru ve dengeli beslenme geliyor. Prebiyotikler, probiyotikler ve benzeri tüm unsurlar, hastalıkların önlenmesiyle doğrudan ilgilidir. Mikrobiyotayı nasıl korumamız gerektiği konusu da bu bağlamda önemli bir yere sahip. Tüm bunlar, koruyucu hekimlik açısından ele alınması gereken temel başlıklardır.” diye konuştu.

Özellikle gıda ile kimya arasındaki ilişkinin, gıdanın insan ruh sağlığı ve beyin sağlığı üzerindeki etkilerinin üzerine daha çok araştırma yapılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bu noktada genç katılımcıların ilgisini görmek beni sevindiriyor. Onların bu konulara ilgi duyması ve önem vermesi büyük değer taşıyor.” ifadesinde bulundu.

Yaşam biçimi, hastalıkların yüzde 60-70’inde belirleyici rol oynuyor

Kolon kanserinin günümüzde oldukça yaygın olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Bu hastalık ile beslenme arasında çok yakın bir ilişki bulunuyor. Beslenme biçimiyle bağırsak mikrobiyotası arasındaki ilişki ise bir o kadar güçlü. Eğer bir kişinin ailesinde kolon kanseri öyküsü varsa, yani genetik bir yatkınlık söz konusuysa, bu kişinin kolon kanserine yakalanma riski artıyor. Ancak genetik yatkınlık oranı sanıldığından çok daha düşük; yalnızca yaklaşık yüzde 5 civarında. Bu noktada önemli bir ayrıntı var. Eğer bireyde kolon kanserine yatkınlık geni varsa ama kişi sağlıklı beslenirse, bu gen aktif hale geçmeyebilir; yani ‘sessiz’ kalır. Ancak kişi sağlıksız beslendiğinde bu gen aktive olabilir ve kanserli hücrelerin oluşum süreci başlayabilir. Bu nedenle yaşam biçimi, hastalıkların yüzde 60-70’inde belirleyici rol oynar. Sağlıklı beslenememek ve sağlıklı davranış geliştirememek, birçok hastalığın temel nedenidir.”

Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin: “Günümüzde birçok ülkede artık 70’li, 80’li, 90’lı 100’lü yaşlılar var”

Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, kongrenin temasının önemine vurgu yaptı.

Kanser gelişimindeki etkenlere bakıldığında, genetik özellikler üzerinde bugünkü bilgilerle çok fazla değişiklik yapılamadığını ancak bu alanda çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Prof. Dr. Ertekin, çevresel faktörlerin ise bir kısmına müdahale edilebildiğini, iklim değişiklikleri ve hava kirliliği gibi faktörlere doğrudan etki edilemese de bireysel olarak yapılabileceklerin başında beslenmenin geldiğini vurguladı.

Dünyada ölüm sebepleri arasında kanserler başta geliyor

Dünyada ölüm sebepleri arasında başta gelen kanserlerin, insan yaşamının uzamasıyla birlikte hem Türkiye’de hem de dünyada daha büyük bir toplumsal sorun haline geleceğini ifade eden Prof. Dr. Ertekin, “Günümüzde birçok ülkede artık 70’li, 80’li, 90’lı 100’lü yaşlılar var. Kanser gelişimindeki en önemli riskler arasında da yaşam süresinin uzaması geliyor. Uzadıkça hücrelerdeki genetik yapılar bozuluyor, mutasyona uğruyor ve kanserojen etkenler ortaya çıkıyor.” dedi.

Bu noktada devletlerin ve ülkelerin önlemler alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ertekin, bilgilendirme, farkındalık yaratma ve tarama programlarının geliştirilmesinin önemine işaret etti.

Bireysel olarak yapılabileceklerin ise bedeni aşırı kilolardan korumak ve hareketli, aktif bir yaşam sürmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ertekin, bu iki faktörün tüm kanser türleri için en önemli risk faktörleri arasında yer aldığını vurguladı.

Doç. Dr. Müge Arslan: “Kanser yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte de önemli bir sağlık yükü oluşturuyor”

Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı, Kongre Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan, kanserle mücadelede beslenmenin kritik rolüne dikkat çekti.

Bu seneki kongrenin ana temasının ‘Kansere Bütüncül Yaklaşımda Beslenmenin Rolü’ olarak belirlendiğini ifade eden Doç. Dr. Arslan, “Kanser yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte de önemli bir sağlık yükü oluşturuyor. Sıklık ve prevalansındaki artışa paralel olarak mortalite oranları da yükseliyor. Kanser sadece tanı alan kişiyi değil, yakın çevresini ve ailesini hem psikolojik hem de yaşam kalitesi açısından etkileyen çok temelli bir sorun. Bu nedenden ötürü biz de bu bağlamda multidisipliner yaklaşımla ele alarak beslenmenin gücünü ve beslenme uygulamalarını konuşmak istedik.” dedi.

Kongreye olan yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiren Doç. Dr. Arslan, “Buradaki kalabalık beni gerçekten çok umutlandırıyor.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından konuşmacılarla katılımcılar toplu fotoğraf çektirdi.

“Kanserden Korunmada Beslenme Yaklaşımları” oturumu

Açılış konuşmalarının ardından kongrenin ilk oturumuna geçildi. Doç. Dr. Müge Arslan ve Prof. Dr. Yasemin Akdevelioğlu’nun oturum başkanlıklarını üstlendiği “Kanserden Korunmada Beslenme Yaklaşımları” başlıklı oturumda, alanında uzman isimler önemli bilgiler paylaştı.

Oturumda ilk olarak İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Begüm Kalyoncu, “Kanserin Önlenmesinde Beslenmenin Genetik Kodları: Epigenetik ve Nutrigenetik”, Yüksek İhtisas Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sevan Çetin Özbek, “Antioksidanlar ve Fitokimyasallar: Doğal Koruyucuların Rolü”,  Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasemin Akdevelioğlu, “Kanserden Korunmada Yeni Yaklaşımlar: D Vitamini ve Omega-3”, özel klinikten Prof. Dr. Tarkan Karakan ise “Bağırsak Mikrobiyomu ve Kanser: Fermante Besinler” konulu sunumunu gerçekleştirdi.

Kanserle mücadelede beslenme stratejileri 

Kongrede öğleden sonraki oturumlarda da kanserle mücadelede beslenmenin rolünü çok yönlü biçimde değerlendirmeye devam edecek. Prof. Dr. Çetin Kaymak ve Prof. Dr. Bülent Saka’nın başkanlığında gerçekleştirilecek olan ikinci oturumda, “Kanserde Hedefe Yönelik Tedavi Yöntemleri” konusu ele alınacak. Amerikan Hastanesi’nden Prof. Dr. Perran Fulden Yumuk, “Malnütrisyon, Sarkopeni, Kaşeksi: Klinik Uygulamaları”, aynı hastaneden Dr. Dyt. Tuğçe Aytulu ise “Kanser Hastalarında Kişiselleştirilmiş Beslenme Tedavisi” başlıklı sunum gerçekleştirecek.

Kanserde hedefe yönelik tedavi yöntemleri masaya yatırılacak

Kongrede üçüncü oturum, Prof. Dr. Perran Fulden Yumuk ve Prof. Dr. Yasemin Akdevelioğlu’nun oturum başkanlığında yürütülecek. Bu oturumda da “Kanserde Hedefe Yönelik Tedavi Yöntemleri” teması kapsamında İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Saka “Kanser Tedavisinde Beslenme ve İlaç Etkileşimleri”, İstanbul Kent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gamze Akbulut “Kanser Hücrelerini Aç Bırakmak: Metabolik Stratejiler ve Tedavi Potansiyeli”, Lokman Hekim Üniversitesi Uzm. Dyt. Birgül Dağ “Kanser Hastalarının Beslenme Protokollerinde Diyetisyenin Rolü” ve İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nihal Zekiye Erdem “Ketojenik Diyetler: Kanserle Mücadelede Etkin Bir Strateji mi?” konusunu ele alacak.

Kanser sonrası iyileşme süreci ve palyatif bakım konuları ele alınacak

Kongrede ikinci günde de ilk oturum Doç. Dr. Müge Arslan ve Dr. Dyt. Tuğçe Aytulu’nun oturum başkanlıklarında başlayacak. Üsküdar Üniversitesi’nden Dr. Çisem Uzun, “Remisyon Döneminde Sosyal Hayata Yeniden Adaptasyon: Psiko-Sosyal Destek ve İyileşme Süreci”, Adana Şehir Hastanesi’nden Uzm. Dyt. Dilek Doğan “Remisyon Döneminde Beslenme Müdahalesi: Güvenli ve Etkili Yaklaşımlar”, Bakırköy Sadri Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Mehmet Yürüyen de “Palyatif Bakımda Yaşam Kalitesinin Artırılması ve Semptom Yönetimi” başlıklı sunum gerçekleştirecek.

“Kanser Hastalarında Olgu Sunumu” başlıklı özel bölümde Amerikan Hastanesi’nden Uzm. Dyt. Handan Doğan Kavuştu, Koç Üniversitesi Hastanesi’nden Uzm. Dyt. Ceren Ergüden Soytürk ve Kanser Derneği’nden Dyt. Selin Zingil Türk, pratikten örneklerle kanser hastalarının beslenme süreçlerini ve karşılaşılan durumları katılımcılarla paylaşacak. Kongre Doç. Dr. Müge Arslan ve Dr. Öğr. Üyesi Sevan Çetin Özbek’in sözel bildiri ve poster sunumları ile sona erecek

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
joy
Joy
0
cong_
Cong.
0
loved
Loved
0
surprised
Surprised
0
unliked
Unliked
0
mad
Mad
Kanser ve beslenme ilişkisi tartışılıyor…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Menik Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Follow Us