1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Prof. Dr. M. Emel Alphan’dan diyabet uyarısı

Prof. Dr. M. Emel Alphan’dan diyabet uyarısı

featured
prof-dr-m-emel-alphandan-diyabet-uyarisi.jpg
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, ülkemizde resmi veriler ve TURDEP-I ve II çalışmalarına göre diyabetli sayısının 10 yılda yüzde 7,2’den yüzde 13,7’ye çıktığını belirterek “Yüzde 90 oranında bir artış var.  Şu anda Türkiye’de diyabet prevalansının yüzde 17-18 olduğunu bildiren çalışmalar var. Ülkemizde her 5 kişiden birinin diyabetli olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye, Rusya ve Almanya’nın ardından üçüncü sırada yer alıyor” dedi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından “Diyabet, Beslenme ve Genetik” başlığında düzenlenen Dünya Diyabet Günü kapsamında düzenlenen konferansta diyabet ve beslenme ilişkisi ile özellikle Tip2 diyabetle ilgili son dönemde yapılan genetik çalışmalar ele alındı.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Diyabet ve Beslenme” başlıklı sunumunda diyabetin tanımı, diyabet ve beslenme ilişkisi, beslenmede dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin bilgi verdi.

Prof. Dr. M. Emel Alphan: “Uygun bakım ve refah desteğine erişim sağlanmalı”

Dünya Diyabet Günü 2025 yılı temasının “Diyabet Bakımına Erişim: Şimdi Değilse Ne Zaman?” şeklinde belirlendiğini belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bu yılki tema, diyabet ve refahtır. Dünyada 160’tan fazla ülkede kutlanan dünyanın en büyük diyabet kampanyası olan 14 Kasım kampanyasının odak noktası ise diyabet ve iş yeridir.  Uygun bakım ve refah desteğine erişim sağlandığında diyabetliler iyi yaşama şansına sahip olacak. Milyonlarca diyabetli evde, işte ve okulda günlük öz yönetimlerini sağlamada zorluklarla karşılaşıyor. Diyabet bakımı, genellikle sadece kan şekerine odaklanır ve bu da diyabetlileri bunaltabilir” dedi.

25 yılda diyabetli sayısı 4 kat arttı

Dünya genelinde diyabet artış oranının yüzde 45 olduğunu belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, diyabet insidansının tüm dünyada artmaya devam ettiğini vurgulayarak “Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından yapılan tahminlere göre dünyada 2050 yılında ulaşılacağı düşünülen 853 milyon diyabetli sayısına 2024 yılında ulaşılmış durumda. 2000 yılından 2025 yılına kadarki dönemde diyabetli sayısı 151 milyondan 589 milyona çıkmış, diyabetli sayısı 4 kat artmış. Bu çok ciddi bir oran. 1998 ve 2010 yılında yapılan Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans (TURDEP I ve II) çalışmaları sonuçlarına göre, 10 yılda yüzde 7,2’den yüzde 13,7’ye çıkmış. Yüzde 90 oranında bir artış var. Şu anda diyabet prevalansının yüzde 17-18 civarında olduğunu bildiren çalışmalar var. Yani ülkemizde her 5 kişiden birinin diyabetli olduğunu söyleyebiliriz ki diyabetli olmayan kişiler arasında sayılan ama diyabet tanısı almayan çok kişi var. Türkiye, Rusya ve Almanya’nın ardından üçüncü sırada yer alıyor. Teknoloji hayatımızda önemli ölçüde yer alıyor. Toplum olarak spor ve egzersiz yapmayı sevmiyoruz. Beslenme tipimiz maalesef kötü, özellikle fastfood beslenme kültürü yaygın. Son zamanlarda şişmanlığın artışıyla birlikte çocuklarda da Tip 2 diyabet görülmeye başlandı” dedi.

Diyabet yönetiminde sadece kan şekerine odaklanılmamalı

Obezitenin Tip 2 diyabete yol açan en önemli faktörlerden biri olduğunu kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Tip 2 diyabet tanısı konulan kişilerde, yüzde 80 oranında obezite tespit edilmiş” dedi. Diyabet yönetiminde sadece kan şekerine değil, diyabetin yol açacağı risklere karşı alınacak önlemlere de odaklanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Yüksek kan şekeri uzun vadede kalp ve damar sağlığını, böbrekleri, göz sağlığını ve sinir sistemini etkilemektedir. Diyabetin kontrol altında tutulması için egzersiz, sağlıklı beslenme, sigara ve alkol kullanmamak, uyku kalitesi ve uyku düzenine dikkat etmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile ilgili pek çok önlem alınmalıdır. Diyabet tedavisi ve kontrolü, birçok disiplinin bir arada çalıştığı bir alan olmalıdır. Diyabetin doğru yönetilmesinde farkındalık ve eğitimin yeri çok önemlidir” dedi.

Prof. Dr. Belgin Süsleyici, Tip2 diyabette kişiselleştirilmiş tıpla ilgili çalışmaları anlattı

Marmara Üniversitesi Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belgin Süsleyici, “Tip2 Diyabette Kişiselleştirilmiş Tıp: Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?” başlıklı sunumunda diyabet tedavisinde son dönemde öne çıkan yenilikçi tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi verdi.

Gen tedavileri, CRSPR çalışmaları ve farmakogenetik alanında Tip 2 diyabetle ilgili kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri üzerinde çalışmaların yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Belgin Süsleyici, farmakogenetik analizi yapan merkezler olduğunu, bu merkezlerde kan örneklerinin analiz edilerek, kişinin genetik özelliklerine uygun olan ilaç tedavilerinin planlandığını söyledi. Prof. Dr. Belgin Süsleyici, gen terapisi ile Tip2 diyabet tedavisinin mümkün olduğun kaydetti.

Kişiselleştirilmiş tıp alanında ülkemizde son 5 yıl içerisinde çok önemli çalışmalar yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Belgin Süsleyici, “Bu alandaki çalışmalar önce nadir hastalıklar konusunda başladı. Ülkemizde yaygın olan akraba evlilikleri nedeniyle ortaya çıkan birçok genetik hastalık var. Bu hastalıklara öncelik verildi. Şimdi kanser ve kronik hastalıklarla ilgili çalışmalar yürütülüyor” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
joy
Joy
0
cong_
Cong.
0
loved
Loved
0
surprised
Surprised
0
unliked
Unliked
0
mad
Mad
Prof. Dr. M. Emel Alphan’dan diyabet uyarısı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Menik Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Follow Us